1 vivre
avoir la joie de vivre — yaşama sevinci olmak
vivre seul — tek başına yaşamak
vivre à la campagne — kırsal alanda yaşamak
travailler pour vivre — yaşamak için çalışmak
De quoi vit-il ? — Neyle yaşıyor ?
vivre des jours heureux — mutlu günler yaşamak
Il a mal vécu son divorce. — Boşanmayı kötü yaşadı.
Dictionnaire Français-Turc > vivre